Doğa Korumada Sürekli Kaybetmek ve Gelecek!

  Tamı tamına 15 yıldır “doğa koruma” alanında çalışıyorum. Tüm bu yıllar boyunca birçok “Dünya’yı nasıl kurtarırız” stratejisine katıldım, destek oldum, öncülük ettim. Neredeyse hiçbirinde içim tam olarak rahat etmedi. Getirdiğimiz bakış açılarını hep kısıtlı ve eksik hissettim. Bunun en büyük nedeni de kendi planlamalarımızda dış faktörleri etkili bir şekilde analiz edememiş olmamız oldu.   … Okumaya devam et

THY’yi Değiştirmek mi, Mutlu Olmak mı?

Hayat içinde haklarımızı aramak, bazı şeylerin daha düzgün yapılması için mücadele etmek her zaman saygıyla karşıladığım ve benim de birçok alanda ısrarla “şu sistem düzelsin artık” diye çaba gösterdiğim bir konu olmuştur. İnsan değişiyor. Ben de dahilim buna. Bazı dönemler bu değişimin hızı da oldukça keskin olabiliyor. Sanki bilinciniz o değişimin ilkelerini oturtmuş da senin … Okumaya devam et

Şehirdeki Kalabalık Yalnızlığım

  Kendini doğada tanımlayan ya da doğayı kendine tanımlayan bir çok insan gibi ben de belli zamanlarda doğaya gitmek ve aynı zamanda bu sistemden kurtulmak için planlar yapmış, analizleri masaya yatırmışımdır. Analizler devam ederken bu konuda bana fikir ortağı olan dostum bu arayışın ikinci yılında bana demişti ki: Biz sistemin dışına çıkmak için bir formül … Okumaya devam et

Mençuna: Cennet Cehennem!

Baştan söyleyeyim: Bu yazı hem eşsiz bir doğayı ve insanlarını hem de karşılaştıkları olumsuz olayları anlatmakta. Ben olsam okuyup okumamayı bir düşünürdüm. Bu türde, hem güzellikleri anlatan sonra da olacak kötü şeyleri tarif eden yazıları, hikayeleri okumaktan kendi adıma yoruldum. Negatif şeyler o kadar çok ki okudukça enerjim tükeniyor, dipteki moralim daha da aşağılarda kendine … Okumaya devam et

Bir yağmur sonrası ve yaşam!

  Ankara. Yağmur sonrası. Saat 19.00. Yağmurun tazeliği eve girsin diye açtığım pencereyi kapatıyorum. Kapatma hareketim içeriye, ta burnumun içine son bir esinti üflüyor. O esintinin taşıdığı yağmur kokusu “gel” diyor bana. “Bırak, daha sonra çalışırsın. Gel dışarı. Bu anın tadını çıkar.” Hipnotize olmuş gibi üzerime acilen bir mont alıp koşuyorum dışarıya. Meclis parkındayım. Bu … Okumaya devam et

Vakıf Kurarken Nelere Dikkat Etmelisiniz

Geçtiğimiz dönemde bir vakfın kuruluşu sürecinde rol oynadım. Bu dönemde vakıf sürecine dair insanların tecrübelerini toplamaya çalıştım. Ancak hiçbir yerde derli toplu şekilde vakıf kurma sürecinin incelikleri ve ipuçlarına rastlamadım. O zaman ben yazayım dedim.   Vakıf kurarken yapmanız gerekenleri adım adım yazıyorum. İlgilisine:   1. Vakfı Kim Kuruyor? Çalışmanızın ilk aşamasında bir kurucu listesi … Okumaya devam et

Cambridge Bilinç Deklarasyonu

Hayvan Hakları konusunda çalışan, konuyu yakından takip eden ve bu alanda bir şeyler söylemekte olan herkesin bilmesi gereken bir bildiri geçtiğimiz yaz aylarında 15 bilim insanının imzasıyla yayımlandı. Adına da Cambridge Bilinç Deklarasyonu denildi (ing. The Cambridge Declaration on Consciousness).   Deklarasyon temelde insan dışı hayvanların da bilince sahip olduklarının altını çiziyor. Metnin can alıcı … Okumaya devam et

Yunus Parklarında Kölelik, Sen ve Ben!

Medeniyet. Dünya üzerinde yaşayan milyonlarca canlı türünden yalnızca bir tanesinin tanımladığı, anlamını bildiği ve kullandığı bir kelime, kavram. Öyle bir mertebeki insanların da yalnızca bir grubunun erişebildiği bir düzey. Toprağın üzerinde uyuyup tuvaleti olmayan insanlar bu şanlı mertebede adlandırılamıyorlar örneğin. Diğer hiçbir canlının sahip olamayacağı bu mertebede yaşayan biz insanlar dünyadaki, bırakın dünyayı, evrendeki her … Okumaya devam et

Vatoz Ayakkabılar

İnsanlığın gittiği yön konusunda hiçbir zaman iyimser olmadım. İnsanın yapabileceklerinin her zaman farkında oldum. İnsandan her şeyi beklerim. Ancak beklemek ile bekleneni görüp yaşamak farklı şeyler. Bugün o günlerden biri. Hemen her sabah işe gelirken tablet bilgisayarımdan bir iki siteye bakarım. Bunlardan biri de inhabitat.com. Inhabitat, ekolojik çözümler içeren mimari, tasarım, uygulama vb. haberleri yayınlayan … Okumaya devam et

İbrahim Aksaz’ı Tanımayan Var Mı?

Bu yazıyı İbrahim amcamızı kaybettiğimiz yıl kaleme almıştım. Herkesin onu tanımasını isterdim.   Güle  Güle İbrahim Amca Bir çoğumuz ofislerimizde oturmuş sanal alemin inançlarıyla devam ediyoruz hayatımıza. Bir e-mesajla gelen metinlere inanıyor ve o inandıklarımıza göre etkinliklerde bulunuyoruz. Ve ne yazık ki yanılmıyoruz. Her ne kadar sanal olsa da doğru olduklarını biliyoruz. O kadar kaptırmışız … Okumaya devam et